29 Eylül 2007 Cumartesi

3500 yıllık baraj hala kullanılıyor


Alacahöyük Hitit Barajı

Hititliler döneminden kalma antik bir baraj bir kaç yıl önce Yüksel İnşaat tarafından kullanılır hale getirildi.Çivi yazili belgelerden elde edilen bilgiye göre günümüzden yaklasik 3500 yil önce Hitit krali IV.Tuthalia Anadolu’da yasanan kuraklik üzerine Misir’dan bes gemi bugday getirtti ve Orta Anadolu genelinde bir kaç baraj yaptirdi. Bu barajlarin yerleri bilinmekte ise de biri hariç digerleri artik bulunmamaktadir. Alaca Höyük’teki 3500 yillik baraj ise, göl altindaki kaynak sudan beslennmesi nedeniyle hala yasamakta, ilk günkü islevine yakin bir sekilde sulama amaçli kullanilmaktadir.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Cografya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof.Dr. Aykut Çinaroglu baskanligindaki kazi grubunun ortaya çikardigi baraj kil çekirdekli tas dolgu tipinde yapilmis. Küçük bir dolusavagi var ve çikis kanallari hala durmakta. Ayrica baraji heykel ve yazilarla süslemisler.

1 yorum:

OKCULU dedi ki...

Küresel ısınma ve OKÇU için yapabileceklerimiz

Küresel ısınmanın (Emperyalist tahribatın ) etkileri artarak devam ediyor.son günlerde yağan yağmurlar bazılarını sevindirse , bazılarına da halkı avutmak için fırsat doğsa da kuraklık kendisini her geçen gün daha fazla hissettiriyor. geride bıraktığımız aylara küresel ısınmanın etkisiyle tüm dünyada artarak hissedilen su sorunu damgasını vurdu.
Gelecekte yurdumuzu ve Okçu'yu da bekleyen susuzluk sorunu ciddi boyutlardayken Mart ayında kutlanan dünya Su gününden ne yazık ki ne görsel ne de yazılı basınımız Seda Sayanın sevgilisine verdikleri önemin binde biri kadar önem vermediler.Bu da açıkça gösteriyor ki felaket ne yazık ki adım adım yaklaşıyor ve bizler yani bu sorundan en fazla etkilenecek olan yoksul ve emekçi insanlar sorunun farkında değiliz.
Bir an evvel bu sorunun ciddiye alınması ve gerekli girişimlerin yapılması hayati önem taşımaktadır.Önümüzde çok önemli fırsatlar vardır.Öncelikle geçen günlerde Stockholm de düzenlenen dünya su haftası ve bu toplantıdan bazı başlıklar aktaralım.
Stockholm de düzenlenen Dünya su haftasına Türkiye'den geniş bir katılım oldu.Oradan çıkan sonuçlardan en önemlisi ve bizi çok yakından ilgilendiren bölüm 2009 DÜNYA SU FORUMUnun Türkiyede olacağıdır.
Uluslararası Su Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikte Türkiye'ye geniş yer verildi.Ankara ve İstanbulun su sorunu ile kuraklıktan en fazla etkilenecek Konya ,Akdeniz bölgesi ve İç anadolu bölgesinin durumu da ele alındı.Buradan da anlaşılacağı üzere Okçu köyü kuraklıktan en fazla etkilenecek bölgelerin başında yer almaktadır.
Toplantıdan çıkan sonuçlar şu başlıklardan oluştu
Uluslararası hedefler ve ulusal uygulamalar
Halk sağlığı ve çevresel gelişme
Daha iyi hizmet için yönetimsel raformlar
Su hizmetlerinin finansmanı
sanayide kullanılan su teknolojileri
kapasite artırma
ekonomik kalkınmada su
gelecekteki halkın talepleri
Ayrıca yayımlanan bildiride şu görüşlere yer verildi:
Kıtlığın ötesinde Güç dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel su krizi başlıklı raporda Nüfus artışı ve iklim değişikliği ile birlikte büyük bir su krizinin eşiğinde olduğumuz konusunda uyarı.Dünya üzerinde 1.2 milyar kişinin su kaynağının sağlıksız oluşu.Diğer önemli bir konu ise ; Dünyadaki sorunun kaynağında suyun miktarının değil yanlış yönetimi ve su kaynaklarının doğru kullanılmamasının yattığı idi.
Yukarıdaki veriler ışığında Okçu Köyü olarak geleceğimizi yakından ilgilendiren ve adım adım yaklaşan felakete karşı gerekli tedbirleri almamızın zamanı çoktan gelmiştir.
Gelecekte çevrenin tek temiz suyuna sahip olan Okçu'ya alaka artacak ve suyumuzu elimizden almak için çeşitli entrikalar üretilecektir .Tüm bunların üstesinden gelebilmek için sumut adımlar atmamız gereklidir. Bunlar arasında: Okçu ya baraj yapılarak suyumuza sahip çıkmamız ,
Köy derneği öncülüğünde Su kaynaklarına öncelik vererek ağaçlandırma seferberliği düzenleyip olabildiğince ağaç dikmek.
Tüm bunları başarabilmek için:
Vakit geçirmeden geniş katılımlı bir toplantı düzenlenmeli nasıl davranmamız gerektiği tartışılmalıdır.Zira çok yakında ılıpınarın yerinde beton bir blok olacağından kimsenin kuşkusu olmasın.


Süleyman KAVAK---skavak@ttnet.net.tr